“BEYAZ ÖNLÜK ÖĞRETMENLERE SAYGINLIĞI GERİ GETİRECEK”

Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürü, son zamanlarda öğretmenlere yönelik yapılan şiddet, bakanlığın beyaz önlük uygulaması ve Diyarbakır eğitiminde yapacağı revizyonla ilgili açıklama yaptı.

Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürü Feysel Taşçıer, Bakanlığın beyaz önlük uygulaması ve Diyarbakır’da yapacağı projelerle ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu.
 
Türkiye’de ilk kez bir Milli eğitim İl Müdürü’nün beyaz önlük giyerek okullarda ders anlattığını ifade eden Taşçıer; “Sınıflara beyaz önlük uygulamasına destek olacak şekilde önlüğümü giyerek giriyorum. Beyaz önlük uygulaması öğrenci ve öğretmen arasındaki otoritenin tesis edilmesinde, saygınlığın geri kazanılmasında, öğretmenlik mesleğinin ayırıcı temel özelliğinin uzmanlık olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Bende bunu desteklemek için haftada 3 gün 3 okulumuzda beyaz önlükle derslere giriyorum. Disiplin otoritesi kıyafetin serbest bırakılmasıyla boşluk oluşturdu. Biz, beyaz önlük uygulamasını hem kılık kıyafetin düzeni ve tertibatı açısından hem de bir parça da olsa otoritenin disiplin kurmasını sağlaması açısından önemsiyoruz. Diyarbakır sahasında da biz bunu uygulayarak tatbik edeceğiz” dedi.
 
“BEYAZ ÖNLÜK GİYEN İLK MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜYÜM”
 
Beyaz önlük giyerek ders anlatmanın öğretmene olan saygınlığı tekrar geri getireceğini açıklayan Taşçıer; “Türkiye’de aslında ilk kez bu sene bir İl Milli Eğitim müdürü olarak okullarda derslere giriyorum. Öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin ortamını yerinde görmek açısından bu önemlidir. Beyaz önlük uygulaması bakanlığımızın başlatmış olduğu bu projeyi yerinde uygulamak için ilk kez biz uyguladık. Sınıflara da beyaz önlük uygulamasına destek olacak şekilde önlüğümü giyerek giriyorum. Beyaz önlük uygulaması öğrenci ve öğretmen arasındaki otoritenin tesis edilmesinde, saygınlığın geri kazanılmasında öğretmenlik mesleğinin ayırıcı temel özelliğinin uzmanlık olduğunu gösterecek şekilde bizim o davranışı öncelik etmemiz lazımdır. Bende bunu desteklemek için haftada 3 gün 3 okulumuza beyaz önlükle derslere giriyorum. Eskiden öğretmenlerimize karşı büyük bir saygınlığımız vardı. Büyük bir otoriteye, disipline karşı saygınlığımız vardı. Disiplin otoritesi kıyafetin serbest bırakılmasıyla gözlemlediğimiz kadarıyla bir boşluk veya başıboşluk diyebileceğimiz gelişigüzellik ortaya çıktı. Tabi biz bunu kılık kıyafetin düzeni ve tertibatı açısından ama bir parça da otoritenin disiplin kurmasını sağlaması açısından önemsiyoruz. Diyarbakır sahasında da biz bunu uygulayarak tatbik edeceğiz. Aslında benzer projelerimiz devam ediyor” diye konuştu.
 
“ZİLSİZ OKUL ÖĞRETMENE SAYGNLIĞI ARTIRACAK”
 
Diyarbakır eğitimiyle ilgili yapacağı projeleri aktaran Taşçıer, bu projelerden birinin de zilsiz okul projesi olduğunu söyledi. Taşçıer; “Zilsiz okul temamız var. Zilsiz okul projesi için belirlediğimiz pilot okullarımız var. Zilsiz okulu yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Hatta şöyle bir şey var, 8. dakikada öğrenci zili, 10. dakikada da öğretmen zili olmak üzere iki zil vardı. Biz zilsiz okulla bu uygulamayı kaldırarak derse katılma bilincini, öz bilinç yani içten bir disiplin sağlamaya çalışıyoruz. Öğretmenin öğrenciyle birlikte veya mümkünse öğrenciden önce sınıfa girmesini teşvik etmek amacıyla bu projeyi uygulamak istiyoruz. Çünkü öğretmen öğrenciden önce o işi yaparsa öğrenci de öğretmenine karşı saygınlığını da tesis etmiş olur” şeklinde konuştu.



 
“YARIM GÜN MÜDÜRLÜK YAPIYORUM”
 
Diyarbakır’da beyaz önlük giyerek haftada 3 gün okullarda ders anlatmaya gittiğini belirten Taşçıer; “Okullarımızda derse girerken sahada, okulda neler olup bittiğini daha iyi görebiliyoruz. Her hafta özellikle yarım gün müdürlüğe başlıyorum. Yarım günlüğüne müdürlük uygulamasını ben saat 11.00’de başlatıp 16.00’da bitireceğim. Yarım günlük müdürlükte öğretmenlerle, okul aile birlikleriyle toplantı yapacağım. Herhangi bir öğretmenimizin dersine girip sınıfta ders dinleyeceğim. O okulun tüm binasını ve çevresini gezerek yerinde göreceğim. Bu uygulamayı biz yerinde ve müdürlerimizle birlikte gözlemleyeceğiz ve geliştireceğiz. Sahada olmazsak sahada ne olup bittiğini de gözlemleyemeyeceğiz. Bunu geliştirdikten sonra bir motivasyon, bir okul aşkı ve şevki bizde gelişmesi gerekir. Diyarbakır’da 7 aydır biz buradayız. Bakanlığımızın 2023’e kadar çizdiği bir strateji var ve biz de o strateji çerçevesinde bunu başarmaya çalışıyoruz. Diyarbakır’ın buna çok ihtiyacı da var. Bunu da öğretmen ve velilerimizle birlikte başaracağız” diye konuştu.
 
“OKULLARDAKİ SIKINTILARI MERKEZDEN İZLİYORUZ”
 
Okullarda neler olup bittiğiyle ilgili olarak da merkezden denetimciler gönderdiğini vurgulayan Taşçıer; “Müfredat bizim için ne kadar önemli olursa olsun, bizim haftalık ve aylık gözlem raporlarımız var. Aslında bunu denetlemek için Diyarbakır merkezde 20 yöneticimize 25 okulu zimmetledik. Bu zimmetlemeyi şunun için yapıyoruz. Okul idarecilerimiz bizim merkezdeki yöneticilerimiz tarafından okulların öğretmenler odası, ders ortamları, müfredat, öğrenci uygulamaları, ıslak zemin kontrolleri, kantin denetimleri yapılıyor. 1700 okulumuzda ilçe yöneticilerimiz ve merkezden gönderdiğimiz denetçilerimiz sahadadır. Her denetimcinin aylık raporunu yerinde görebiliyoruz. Herhangi bir okulumuzda bununla ilgili bir sıkıntı olunca derhal o okulun kimin sorumluluğunda, kimin sahasında olduğunu ve ne sıkıntısı olduğunu anında tespit edebiliyoruz” dedi.
 
“TEK TİP OKULLAR YAPACAĞIZ”
 
Birinci sınıf öğrencilerinin yaşları küçük olup zemin katta olması gerekirken yeni yapılan okulların mimarisindeki hatalardan dolayı yaşadığı mağduriyetlerle ilgili olarak da Taşçıer şunları söyledi; “ Bakanlığımız bu konuya karşı çok hassas davranıyor. Bu önemli bir sorundur. Bunun için çeşitli okul profilleri oluşturuldu. Bununla ilgili tek tip okul taslakları oluşturuldu. Bizim okullarımızı da valilikteki Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı(YİKOB) yapıyor. Biz o tip projeleri geliştirerek bu okulların standartlarını bu konu çerçevesinde yapacağız. Ayrıca yeni yapılacak okullarımızda engellilere yönelik ve mescitlerin yapılmasını da projelere ekleyeceğiz. Çünkü  bazı okullarımızda mescit eksikliğinden dolayı mağduriyetler yaşanıyor. Ayrıca tek tip okullarımıza tasarım ve beceri atölyelerini de ekleyeceğiz. Bütün bunlar zamanında ihmal edildiği için okul ortamlarımız öğrencilerle bütünleşemedi. Bu merdivenlerin plansız kurulması da bunun bir parçasıydı. Şimdi biz o tip projelerle bunu aşmayı düşünüyoruz.”
 
“DEMOKRATİK YÖNTEM İZLENİYOR”
 
Velilerin en çok şikâyet edip mağdur olduğu kıyafet yönetmeliğiyle ilgili konuşan Taşçıer, bu konuda demokratik bir yöntem izlendiğini ifade etti. Taşçıer; “Bakanlığımızın belirlediği temel önerge şudur. Aslında çok demokratik bir yöntem izleniyor. Müdür ve okul aile birlikleri, üniformalara, biçimine, rengine ve tasarımına birlikte karar veriyor. Biz il müdürlüğü olarak bunun suiistimal edilmesine karşıyız. Bununla ilgili bize şikâyetler gelirse bunun takipçisi olacağız elbette. Ama sahada gördüğümüz kadarıyla okul aile birlikleri ve bu okulların müdürleri elbiselere birlikte karar veriyorlar. Okul müdürlerinin elbise firmalarıyla ilgili bize duyumlar gelirse biz gerekeni yapacağız. Biz velilerimizin ekonomik olarak muzdarip olmasını istemiyoruz. Öğrencilerimizin mağdur olmasına karşıyız ve buna müsamaha göstermeyeceğiz. Lojistik teminini okul müdürleri hakkaniyetli yapması gerekir. Çünkü biz Türkiye’de iş ve işleyişte en çok kamu yararı gözeten kurumuz. Biz kamu yararını önemsediğimiz kadar vatandaşlarımızın ekonomik yönden suiistimal edilmeyecek şekilde iş ve işleyişlerde de yer almasını istiyoruz. Dolayısıyla bununla ilgili okul müdürlerine ve okul aile birliklerine gereken uyarıları yapıyoruz. Yerinde ve sahadan bize gelen şikayetleri de değerlendireceğiz” diyerek konuşmasına son verdi.


GÜNEYDOĞU GÜNCEL GAZETESİ -SEYFETTİN EKEN
14.11.2019 00:27:00