GÜNDEM Haber Girişi : 04 Mayıs 2025 23:57

Yılmaz Acu’dan Özgür Özel’e Yönelik Saldırıya Tepki: “Şiddet, Fikrini Savunamayanların Yoludur”

Yılmaz Acu’dan Özgür Özel’e Yönelik Saldırıya Tepki: “Şiddet, Fikrini Savunamayanların Yoludur”
Diyarbakır Sokak Hayvanlarını Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Yılmaz Acu, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik gerçekleştirilen saldırıya ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.

Acu, yaşanan olayın, Türkiye’de demokrasinin geldiği noktayı sorgulamamıza neden olacak kadar kaygı verici olduğunu ifade etti.

“Hiçbir gerekçe, bir siyasi lidere yapılan saldırıyı meşru kılmaz” diyen Acu, yaşanan olayın sadece Sayın Özel’e değil, halkın temsil hakkına, siyasi çoğulculuğa ve ifade özgürlüğüne yönelik bir tehdit olduğunu vurguladı. “Bu tür saldırılar, toplumda kutuplaşmayı derinleştirir, öfkeyi körükler ve ortak yaşam zeminini tahrip eder” diyerek, her kesimi sağduyulu olmaya davet etti.

Yılmaz Acu, siyasette kullanılan dilin giderek sertleştiğine ve bunun sokakta şiddet olarak karşılık bulduğuna dikkat çekerek, “Barışçıl bir toplum istiyorsak, önce söylemlerimizi insani ve yapıcı bir zemine çekmeliyiz. Öfkeyi değil empatiyi, saldırıyı değil diyaloğu öne çıkarmalıyız” ifadelerini kullandı.

Acu ayrıca, barışın ve diyalogun sembol isimlerinden biri olan Sırrı Süreyya Önder’in vefatından duyduğu derin üzüntüyü dile getirdi. “Toplumun vicdanı olmuş, sözüyle barışı büyütmüş bir değeri kaybettik. Allah rahmet eylesin. Onun cenazesi gibi hüzünlü bir günde yapılan bu tür saldırılar, sadece acımızı değil utancımızı da büyütüyor” dedi. Acu, bu olayların toplumsal barışa yönelik tehditleri daha görünür kıldığını belirtti.

Saldırının faillerinin bir an önce tespit edilerek hukuk önünde hesap vermesi gerektiğini vurgulayan Acu, “Bu olayın üzeri örtülmeden, adil bir şekilde soruşturulması hem adalet duygusunun hem de toplumsal huzurun tesisi açısından hayati önem taşımaktadır” dedi.

Hayvan hakları alanındaki mücadelesiyle tanınan Yılmaz Acu’nun bu açıklaması, yalnızca hayvanseverler arasında değil, Diyarbakır’daki farklı toplumsal kesimlerden de destek gördü. Açıklama, demokrasiye, şiddetsiz siyasete ve toplumsal dayanışmaya dair güçlü bir duruş olarak değerlendirildi.